Yazın enerjisini tenimizde hissetmek, hafif bronz bir ışıltıyla kendimizi daha iyi hissetmek harika bir duygu. Ama kabul edelim: Güneşlenmek, sadece uzanıp D vitamini depolamak kadar basit değil. Cilt sağlığını korumadan yapılan bilinçsiz bronzlaşma, sonrasında bizi leke, kuruluk, hatta erken yaşlanma gibi can sıkıcı durumlarla baş başa bırakabiliyor.
O yüzden gelin, yazın tadını çıkarırken cildimize nasıl nazik davranabileceğimize birlikte bakalım.
Her şeyden önce, güneşe çıkarken cilt tipinize uygun bir güneş koruyucu kullanmak şart. Bronzlaşmak için koruyucu kullanmazsam daha çabuk yanarım gibi düşünceler aslında cildimize zarar veriyor. Çünkü güneş yanığı bronzluk değil, cilt hasarıdır. Geniş spektrumlu, yani hem UVA hem UVB ışınlarına karşı koruyan ürünleri tercih etmek, hem cildinizi korur hem de bronzluğunuzun daha kalıcı ve sağlıklı olmasını sağlar.
Güneşlenme saatleri de en az koruyucu kadar önemli. Özellikle 11:00–16:00 arasında güneşin altına yatmak yerine, sabah ya da akşamüzeri saatlerini tercih edin. Bu saatlerde güneş hâlâ etkili ama daha yumuşaktır. Yani bronzlaşmak için yeterli ama yakmak için yetersiz.

- Unutmadan: Su içmeyi ihmal etmeyin. Cildimiz dışarıdan olduğu kadar içeriden de nem ister. Güneşte geçirilen her dakikada vücudumuz su kaybeder. Bu da cildin mat, kuru ve cansız görünmesine neden olur. Bol bol su içerek bu durumu kolayca dengeleyebilirsiniz.Güneş sonrası bakım ise bu işin altın kuralı. Tatilden döndüğünüzde bronzluğunuzun birkaç gün içinde soyulup gitmesini istemiyorsanız, cildinize iyi davranın. Aloe vera, hyaluronik asit ya da E vitamini içeren serinletici ürünlerle cildinizi rahatlatın, nemlendirin. Güneş sonrası Clinic A Plus’ta uyguladığımız cilt yenileyici bakımlar, hem bronzluğunuzu daha canlı tutar hem de cildinizi onarmaya destek olur.Unutmayın, sağlıklı bronzluk demek; cildinize zarar vermeden, ona iyi davranarak ışıldamak demektir. Güneşin tadını çıkarın ama bunu bilinçli yapın. Çünkü cilt, her şeyi hatırlar

- Elinizi yüzünüze götürmeyin.Bakım sonrasında cildinize dokunmak veya sıkmak gibi alışkanlıklar, enfeksiyon ya da tahrişe yol açabilir. Cildinizi rahat bırakın.
- Yoğun cilt bakım ürünlerinden kaçının.
Karmaşık rutinlere gerek yok. Cildinizi nazik bir temizleyiciyle temizleyip, su bazlı hafif bir nemlendiriciyle desteklemek yeterlidir. Onarıcı içerikler (panthenol, aloe vera gibi) tercih edilebilir. - Bol su içmeyi unutmayın.
Bakım sonrası cilt içten dışa yenilenme sürecine girer. Bu süreçte bol su tüketmek hem toksin atılımını destekler hem de cildin nem dengesine katkı sağlar.
Clinic A Plus’ta uygulanan her cilt bakım seansı, danışanın ihtiyacına özel olarak planlanır. Bakım sonrasında ise sizinle birlikte bu süreci takip etmeye, cildinizin verdiği tepkilere göre öneriler sunmaya devam ederiz.
Unutmayın, cilt bakımı bir seansta başlar ama asıl fark, sonrasında gösterdiğiniz özenle ortaya çıkar. Cildinize iyi bakarsanız, o da size ışıl ışıl bir görünümle karşılık verir