Anti-aging
“20’li yaşlardayken,40-50’li yaşların çok uzak olduğunu düşünüp, onları “yaşlı” görürüz. Oysa biz 40 yaşına geldiğimizde kendimizi 20 yaşında gibi hissederiz ama ya görüntümüz…”
Kadınlarda 40’lıyaşlar devrim yaşıdır. 40’lı yaşlara gelindiğinde doğduğumuz zamanki pürüzsüz, yumuşacık ve pembe olan cildimiz maalesef yaşlanmaya, sarkmaya, lekelenmeye, çizgilenmeye başlar. Çoğumuz yüzümüzde olan bu değişimlerin son bir yıl içerisinde ve birdenbire olduğundan şikayet ederiz.
Peki otuz yaşını geçen kadının aynaya baktığında gördüğü düşmüş göz kapaklarının, gözaltı torbalarının, ince çizgilerin, yağ dokusunun azalmasıyla ve sarkma ile birlikte gelen burun kenarında oluşan nazonabial çizgilerinin, ciltte oluşan lekelerin sebebi nedir?
Tüm bu soruların yanıtı için yaşlanma prosesini iyi anlamamız gerekir. Yaş aldıkça kemik kas tonusunda azalma, yağ dokusundaki kayıplarla birlikte cildimizde de sorunlar başlar. Yani yaşlanma sadece cildimizde değil kas, yağ ve kemik dokusunda da yaşanır.
Uzmanlar yaşlanmayı çevresel ve içsel faktörler olarak 2 ana başlıkta inceliyorlar.
Çevresel faktörler güneş ışınları her gün çoğuna maruz kaldığımız toksin maddeler sigara ve alkol kullanımı, düzensiz beslenme ve hava kirliliği olarak sayabiliriz. Çevresel faktörleri kontrol edip minimalize edebiliriz.
İçsel faktörleri ise kontrol edemeyiz. Bunlar daha biz dünyaya gözlerimizi açmadan önce yazılmış olan genetik faktörler. Cildimizin yıllar sonra nasıl görüneceğini merak ediyorsak anneannemize ve annemize bakarak bizi gelecekte nelerin beklediğini görebiliriz.
Dünyadaki güzellikle ilgili gelişmeleri yenilikleri takip etmek gerçekten zor. Her gün yeni kozmetik ürünler piyasaya çıkarken ameliyatsız estetik yöntemleri de çığ gibi büyüyor. Bazı yöntemler uzun süreli olurken bazıları da kısa sürede yok olup gidiyor. Ancak seçim yaparken çok dikkatli olmak lazım. Hiç kimse aynı değil. Bu nedenle herkese aynı işlemi yapıp iyi sonuç almayı beklemek doğru değil. Problemi iyi analiz etmeli ve ona en uygun tedaviyi ehil elden uygulamak gerekiyor.
Tüm yeni gelişmeler artık “Age management” (yaş yönetimi) adı altında tek bir konsept içerisinde toplanıyor. Yaş yönetiminizde sağlıklı beslenme, spor, kaliteli yaşam, moda gibi yan dallar hepsi bir bütün.
Amaç bireyin sağlıklı olmasını, genç görünmesini sağlayarak kaliteli yaşam sürecini uzatmak.
Unutmayalım; Kendimizin ve yaşımızın güzeli olmalıyız.